MİLAS EL HALISI


Desenleri ve renklerindeki çeşitlilikle dünya çapında üne sahiptir tescilli Milas Halıları. Türklerin Orta Asya’dan gelen kültürel birikimi zenginliğinin ana kaynağıdır. Nice adet, gelenek, göreneği, maddi ve manevi kültür değerlerini harmanlamıştır motiflerinde.
Milas halıcılığına ait en eski örnekler 17-19. yüzyıla tarihlenmektedir. Milas halısı farklı desen ve kompozisyonlarla yapılmış çeşitli örnekleri ile ülkemizde ve dünyanın önemli müzelerinde sergilenmektedir. 18. yüzyıla ait Milas halılarının genelde seccade halılar olduğu söylenir. Milas halısının ilk önemli örnekleri kabul edilen Milas seccadeleri, mihrap biçimleri ve yüzeylerini süsleyen motifleri ile bölge için karakteristik özellik taşır.
Yüzyıllardır kök boyalarla renklendirilen Milas Halısı “çift düğüm”, “yün” ve “kök boya” geleneğini koruyarak “ıstar” adı verilen tezgahlarda dokunmaya devam eder. Milas halısında her motif yöre insanının yaşamına dair ipuçlarıyla doludur. Yıllarca çocuğu olmayan bir kadınının sonunda tek çocuğu olur. Onu da yılan sokar ve çocuk ölür. Kadın yılandan öcünü almak için ayaklar altında ezilsin diye onu halıya nakşeder. Gelenekselleşen motif günümüze kadar ulaşır. Milaslı kadınların el emeği halılar aynı zamanda onların dert ortağı olmuştur.
Milas halısında; mercan kırmızısı, kiremit kırmızısı, siyah, mor, kahverengi, sarı, bordo, yeşil, ceviz yeşili, palamut rengi, çivit mavisi gibi 26 renk kullanılır. Yüzyılların kültürünü yansıtan Milas halısında hâkim renk kırmızı, kahverengi ve sarı tonlarıdır. Doğada var olan bitkilerin çeşitli aşamalardan geçirilen sularında ipler renklendirilir ve buna “kökboyası” denir. Geleneğin gizemi ile bezenmiş bu boyaların yüzyıllar geçtikçe halıya daha güzel bir görünüm ve parlaklık verdiği efsanelerdeki yerini korurken, atadan evladına taşına gelen doğal boyacılık geleneği bugün kıymetini bilen alıcıların evlerine renk katar.
Milas, ince ve geniş bordürleri ile bilinen nadir dokuma merkezlerinden biridir. Milas Halısı yaşadığı yörenin kültür hazinesi, unutulmaya karşı direnen değeridir. Hamuru topraktan, hikayesi ise Milaslı kadınların ellerinde doğup büyümüştür. Zaman geçmiş ve ticari kaygılar, halı tüketicilerinin tercihi ile çağdaş ve modern tasarım adına yapılan değişiklikler sonucu dünya dokuma sanatı orijinalinden uzaklaşmış Milas halısı ile tanışmıştır. Herşeye rağmen bir kaç tezgahta tarihin kendisine biçtiği rolü layıkıyla oynayan bu halılar bugün doğanın renkleri ile birleşen el emeği ve göz nurunun evlere taşınmasına aracılık etmektedir. Yüzyılların olgunluğuyla ortaya konan tasarımlar hem günümüz koşullarına uyacak kadar esnek hem de tarihi yüzünü kaybetmeyecek kadar güçlüdür. Geleneksel Türk el halılarının karakteristiğine uygun olmayan, kalitesi düşük üretimlerin neden olduğu haksız rekabeti önlemek amacıyla 21 Türk el halısı ve 3 kilimle birlikte 1996 yılında yaptırılan coğrafi işaret tescilinin sahiplik hakları günümüzde Milas Ticaret ve Sanayi Odası’na aittir. Milas Kaymakamlığı, Milas Ticaret Odası ve Milas Halk Eğitim Merkezi’nin öncülüğünde halıyı dokuyanları bilinçlendirerek Milas’a özgü motiflerle, Milas’a özgü desenlerle, coğrafi işaret standartlarında halı dokumalarını sağlamakamacıyla hayata geçen proje kapsamında geleneğin canlandırılmasına yönelik önemli adımlar atılmakta. Ocak ayında uygulanmaya başlanan projenin ilk etabında Milas’ın köylerinde yaşayan ve daha çocuk yaşlarda dokuma tezgahının başına geçen kadınlara orijinal Milas halısının nasıl olması gerektiğine yönelik seminer ve kurslar verildi. Kök boya ile boyanmış ipler MİTSO’nun sponsorluğunda temin edilerek dokumaya talip kadınlara ücretsiz dağıtıldı. Eski kuşağa ait halı tezgahları bir bir depodan çıkarıldı. Milas halısı günümüzde Kuzyaka, Balcılar, Karacahisar, Çökertme, Bozalan ve Gürceğiz köylerinde dokunmakta. Projeye bu köylerde yaşayan 36 kadın destek veriyor. Her desimetrede hem sıklık hem ilmik sayısının tutması, motifin bozulmaması, bir de ipin kök boya ya da bitkisel boyalarla renklenmesi lazım orijinal Milas halısı için. Dokunan halıların akademisyenler tarafından kontrol ve ölçümleri yapılıyor, coğrafi işarete uygun ise belgelendiriliyor.
İnsan, tezgahın ardında yaşananları, o yaşananların ilmek ilmek halıya işlenişini ayaklarının altında hissederken bu büyüye kaptırır kendini. İşte o zaman anlaşılır Milas halısının ayakların altına serilmiş bir servet, görüp dokunanın ya da hikayesini dineleyenin vazgeçeyeceği türden bir değer olduğunu.