Dualarım kabul oldu…


Batı Yakası Müzikali’nin Anita’sı, Mavi Gece’nin bıçkın Emel’i, Taş Mektep’in müdiresi, Günce’nin Melike’si ve Kalk Gidelim’in uslanmaz karakteri, Mustafa Ali’nin biricik aşkı Nurcan… Müzik, tiyatro, dizi, sinema neye elini attıysa başarı ile altından kalkan tutkulu bir yetenek Ayça Varlıer… Muğla’daki dizi setinde ziyaret ettiğimiz Ayça Varlıer ile sanat yaşamı üzerine biraz lafladık.
Evlerimize Kalk Gidelim isimli diziyle konuk oluyorsunuz. Canlandırdığınız Nurcan karakterinin hikayesini ve sizin diziye dahil oluş sürecinizi dinlemek isteriz?
Nurcan 23 yıldır birlikte çok mutlu olduğu kocası ve çocukları için yaşayan bir kadın. Kocası İstanbul’da iflas ettiği için, sosyetik hayatını bırakıp ailesiyle köye giderek yeni bir yaşam kuruyor. İstanbul'a dönmek onun en büyük hayali olsa da, olabildiğince köy hayatına kendi kurallarıyla adapte olmaya çabalayan bir karakter.
Diziye dahil oluşum çok enteresan oldu. 2 yaz önce Muğla Akyaka'da Taner Aykurt'un okulunda kitesurf yaparken bölgenin doğasına, havasına hayran kalmıştım. Kitesurf sporuna olan tutkum giderek artarken, bir dizide oynarsam Muğla Bölgesi’nde olsun diye dua ettim. Yaklaşık 2 yıldır Akyaka’da yaşıyorum, hayalimde setten arta kalan zamanlarda kitesurf yapmak vardı. Tabi ki sadece surf değil, harika doğasında koşmak, yürüyüş yapmak beni en çok mutlu eden faktörlerden...
Kariyerinizde henüz gerçekleştirmediğiniz bir hayaliniz kaldı mı?
Uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeler var mı? Amerika’dan 2003 senesinde 11 Eylül olaylarından dolayı ülkeme istemeyerek döndüm. Bir yandan Harvard Üniversitesi Moskova Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra çalışma iznim olmadığı için çok iyi giden fırsatları değerlendiremediğim için üzülüyordum, bir yandan da oradaki yaşamımı sonlandırmaya hazır olmadığım için çok üzülmüştüm. Bir kapı kapanır diğer kapı açılır derler ya, aynen öyle oldu. Türkiye’deki kariyerimi yurtdışında elde ettiğim altyapıyla sıfırdan kurarak bugünlere geldim. Şimdi de tek isteğim yarım kalan hayalimi tamamlamak. Önümüzdeki sene içerisinde sahne projeleri adına bazı adımlar atacağım.
Hayatta tutku ile bağlı olduğunuz şeyler nelerdir?
Ben küçüklüğümden beri tutkumun peşinden koşan özgür ruhlu biri olarak yaşadım hayatımı. Yaşam enerjimi sanırım aileden gelen genetik durumuma bağlıyorum. Sporu, müziği, oyunculuğu ve gerek aile gerek dost ilişkilerimi tutkuyla yaşarım. 2 senedir hayatıma giren kitesurf sporunu da vazgeçilmez bir tutkuyla ilerletmeye ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum.
Ayça Varlıer yaşamında sinema, dizi çekimleri, tiyatro ve elbette müzik olmadığı zamanlarda neler yapar?
Yeni albümler ve müzik türleri keşfetmek, spor yapmak, kitap okumak, yabancı dizi ve dünya sinemasını takip etmek, kart oyunları oynamak hobilerim arasında.
Şu rolü oynamak isterim dediğiniz, canlandırmayı arzu ettiğiniz bir karakter var mı?
İsimlendireceğim bir karakter değil ama hani bildiğimiz kötü kadın karakteri vardır ya… Bugüne dek öyle bir karakter oynamadığım için sanırım ileride, geçmiş hayatında travmaları olan, derin bir hikayesi olan ve yaşam mücadelesini içindeki karanlıklarla çözmek zorunda kalan dişi bir kadını oynamak isterim.
Yoğun çalışma temponuz içinde size iyi gelen neler var ya da Ayça Varlıer nereden besleniyor diyebiliriz?
Kalk Gidelim dizisi, dolayısıyla Akyaka’da yaşamam bana gerçekten ilaç gibi geldi. Her sabah doğanın zenginlikleriyle güne başlamak, temiz hava solumak, her gün sevdiğim işime koşarak gidebilmek, iş arkadaşlarımı ve tüm Staff Film ekibini seviyor olmak bence hayatta insanın başına gelebilecek nadir şanslardan biri. Her gün teşekkür ediyorum, bu güzelliklerle birlikte olduğum için.
Ve müzik… Bu aralar hayatınızda ne kadar yer kaplıyor, bizleri bekleyen bir sürpriz var mı?
Belki yaza doğru bestesi bana ait olan bir single yapacağım.. Şu aralar dizi çekimleri çok yoğun olduğu için tiyatro ve müzik sahnelerine yaza kadar ara vermek istiyorum.
Çok bilinmeyen yönleriyle de tanıma fırsatı bulduğunuz Muğla’yı sizin ifadelerinizle dinlemek isteriz.
Setten kalan vaktimi Akyaka’da deniz, kitesurf ve yeşillikler içinde geçiriyorum. Kış sezonunda burası çok dingin, yağmurlu ama kendine has muazzam bir manzaraya sahip oluyor. Büyük şehir trafiği olmadığı için de istediğim her yere kolaylıkla gidebiliyorum. Marmaris’in koyları özellikle çok cezbedici.
Dizi Muğla çevresinde harika doğaya sahip alanlarda çekiliyor. Setten çıkıp arabama atlayıp Akyaka yolu üzerinde, Sakar Tepe’den aşağı inerken, o doğaüstü manzarayla sanki her defasında ilk kez görürmüşçesine evime geldiğimi hissediyorum.