ÇELİŞKİLER


Bazen kişilerin savunduğu olgularla hayata geçirdikleri çelişkilerle doludur. Bunlar genellikle kasıt olmadan eyleme dökülen çelişkilerdir. Bu kişilerin savundukları ile eyleme döktükleri arasındaki çelişkinin kalkması halinde ise ortaya koymak istediklerinden çok daha büyük bir güzellik açığa çıkacaktır. Belki siz de bu çelişkilerle yaşayanlardansınızdır ve belki de bakarsınız, çelişkileri ortadan kaldırdıktan sonra hayatınızı daha bir güzel yaşarsınız…
Mesela hayvan besleyip, hayvan yemek arasındaki çelişki…
Son zamanlarda dikkat çekilmesi başarılan bu çelişki gerçek hayvanseverleri ortaya çıkarmakta oldukça başarılı oldu. Şöyle düşünelim; bir hayvansever, kediden kuşa, balıktan kuzuya, tilkiden fareye… her hayvan için elinden gelen yardımı ve şefkati gösteriyor ama günün sonunda oturduğu o sofrada bir hayvan yiyor veya kahvesine bir hayvan salgısı katıyorsa bu kişi hayvansever olmaktan bir anda çıkar. Maalesef bazı kişiler bu gerçeği şiddetle reddetse de, gerçekler gün ışığı gibi ortadadır. Eğer kişi hayvanseverim diyorsa; hayvan yiyemez, hayvan salgısını ve sözde yan ürünlerini tüketemez, hayvan endüstrisine katkıda bulunamaz, hayvanları tür ayırt ederek sınıflandıramaz (yenilebilir-sevilebilir gibi), hayvanlar üzerinde test edilen ürünleri kullanamaz, hayvan parçalarından yapılan kıyafetler giyemez.
Eğer kediyi sevip, başka bir hayvanı yerseniz siz hayvan seçer olursunuz, hayvansever değil. Çünkü hayvansever çok daha geniş bir kavramdır. Bu ayrımı yaptıktan sonra kendinizi ifade etmeniz ve sevginizi sınıflandırmanız sizi çelişkiden kurtaracaktır…
Doğa için savaşıp, bir yandan yok olmasına katkıda bulunmak…
Dünyanın ekolojik dengesini korumak adına mücadele veren, atık toplayan-ayrıştıran, plastik kullanımına dikkat eden, çeşitli çevre koruma örgütlerine maddi veya manevi destekte bulunan, kısaca doğa için elinden gelen her şeyi yapan bir çevreci olma yolunda ilerleyenler; acaba çevre konusunda yeterince bilgili misiniz? Tam anlamıyla doğru tarafta mısınız?
Günümüzde küresel ısınmaya sebep olan sera gazı emisyonunun %13’ü ulaşım araçlarından, %51’i ise hayvancılık endüstrisinden kaynaklı olduğunu biliyor muydunuz? Et ve süt endüstrisi dünyadaki temiz suların 1/3’ünü kullanıyor. Yağmur ormanlarının %90’ı hayvan yetiştiriciliği için kullanılmak üzere yakılıyor ve okyanus hayatına doğrudan zarar veriyor.*
*İstatistiksel veriler Cowspiracy belgeselinde açıklanan bilimsel araştırmalardan alınmıştır.
Kişi çevreyi korumak adına elinden geleni yapıp, bir yandan bu kadar yıkıcı sonuçları olan pastanın en büyük dilimine destek veriyorsa söyleyecek pek söz kalmıyor. Çevrecilerin kendilerine şu soruyu sormaları gerekiyor: ‘Tabağınızdakilerin dünyaya verdiği zarara dahil misiniz? Yoksa değil misiniz?’ Siz gerçek bir çevreci misiniz, yoksa sahte çevreci misiniz?
Ruhunuzu arındırmak yoga yapmaktan fazlasını gerektirir…
Bir yanda meditasyon ve yoga gibi arındırıcı, bedenen ve ruhen rahatlatıcı egzersizler yaparken; bir yandan ölmek istemeyen, acı çeken, aile kuran canlıların öldürülmesi için para veriyor ve bu hayvanların bedenlerini ölmeden önce salgıladığı stres hormonları ile birlikte yiyorsanız, her lokmanızda korku ve stres varken ruhunuz nasıl huzurlu olabilir?
Bugün neredeyse tüm spritüel öğretilerde hayvan yemek doğru bulunmamaktadır. Bazılarında bu ayinin bir parçası olarak geçse de, genelde sebze ağırlıklı beslenme kuralı vardır. Vegan beslenen kişilerle yaptığımız sohbetlerde eskiden stres ve sinirli bir hali olduğunu söyleyenlerin hepsi, şu anda müthiş bir huzurla yaşadıklarını dile getiriyorlar. Hem de spritüel alana yönelmeden…
Bizce ruh dinginliğine ulaşmayı hedefleyen veya kendini bu anlamda geliştirmek isteyen herkes vegan beslenmeye bir şans vermeli. İçsel huzura en iyi diğer canlılarla barış içinde yaşamaya başladığınızda ulaşabilirsiniz. Kendini spritüel alanlara adayan ve bunu hayatının bir parçası hale getirenler, bu yolda hedeflerine ulaşmak için vegan beslenme olmazsa olmazdır.
Hayatınızda savunduğunuz, kendinize hedef koyduğunuz ve uğruna savaştığınız her şeyi doğru yapmak. O mücadelenin hakkını vermek, ben buyum dediğinizde gerçekten ‘o’ olmak… Çelişkilerden sıyrılıp, adımınızı tam atmak, tadacağınız en büyük onur ve mutluluklardan biri olacaktır.