Kışın Vazgeçilmezi Ekinezya Çayı


Yeni yıl geldi geliyor derken kış mevsimini ortaladık. Soğuk havayı fırsat bilen solunum yolu enfeksiyonları kapımızı çalıyor. Evde, ofiste, toplu taşıma araçlarında, okullarda hapşuran, öksüren birileri var. Dikkat edilmesi gereken birkaç kural ve bitki çayları ile hastalanmadan, yatağa düşmeden, kağıt mendillerle savaşmadan bu kışı sağlıklı bir şekilde atlatabiliriz.

Ekinezya çayı için bitkinin çiçeği ve yaprakları kullanılsa da en etkili ve faydalı hali bitkinin köklerinden geliyor. Kök kullanıldığında tadı bir miktar acı oluyor ama yumuşak bir içim için, biraz bal, biraz limon ya da bir tutam zencefil tercih edebilirsiniz.

Ekinezya, tarihte ilk olarak kızılderililer tarafından enfeksiyonları ve açık yaraları tedavi etmek için kullanılmış, zaman içerisinde kızıl, frengi, sıtma, kan zehirlenmesi ve difteri tedavisinde kullanılmaya başlanmış. Amerika’da antibiyotiğin keşfine kadar özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda oldukça popüler bir bitki olmuş. Günümüzde de bitkisel ve alternatif tedavi yöntemlerinden yararlanan uzmanlar tarafından bağışıklık sistemini güçlendirmesi için tavsiye edilmekte.

Tavsiye edilen dozaj günde 1-2 çay kaşığı kurutulmuş kökle hazırladığınız ekinezya çayını 3 defa öğünler arasında tüketmeniz. Bağışıklık sistemi hastalıkları yaşayanlar, astım ve çiçek alerjisi olanlar ekinezyanın yan etkilerini dikkate almalı ve doktor tavsiyesi olmadan ekinezya kullanmamalıdır.

HAZIRLANIŞI:
Kuru ekinezyanın yaprak, kök, çiçek kısımları (1/4 su bardağı)
1 bardak sıcak su
1-2 çay kaşığı bal

1. Yöntem: Suyu bir kaba koyun, ekinezyayı ekleyin, ağzını kapatarak orta ateşte 15 dk. kaynatın.

2. Yöntem: Kaynar suyu ekinezyanın üzerine dökün. Üstü kapalı şekilde 5 dk. demlenmesini bekleyin. Su bardağına süzün, balı ekleyerek servis yapın.