KEREMCEM


Kerem ile Aslı'nın “Kerem”i, Aşk Oyunu’nun Sarp’ı, Kimse Bilmez’in Ali’si… Sesiyle ve oyunculuğu ile hayatımıza dokunan bir aşk adamı. Onun alametifarikası; samimiyeti ve her daim yüreğinin sesine kulak vermesinde yatıyor. Sahip olduğu yetenekler silsilesi onu ayrıcalıklı bir kulvara taşıyor. 

Bir çift buğulu bakış ve fonda onun sesi.

Sen gitmişsin zaten canım anladım çoktan 

Ben geç fark ettim 

Bu şaşkın hallerim ondan…

Uzun bir aranın ardından “Gitmişsin Çoktan” adlı çalışma ile sürpriz yaptınız? Bu parçanın sizdeki izini dinlemek isteriz. 

“Gitmişsin Çoktan” müziği Gökhan Tepe, sözleri Şebnem Sungur’a ait olan bir şarkı. 5 yıl önce stüdyoda ilk dinlediğimde bu şarkıyı kesinlikle ben söylemeliyim dediğim, müthiş bir duygu patlaması yaşadığım çok özel bir şarkı benim için. Araya diziler girdi, oyunculuk girdi derken bugüne nasip oldu. 

Sevgili Mehmet Turgut, siyah beyaz bir klip düşündü ve sözlerinin gücünü gitarının içine hapsetmiş bir Keremcem göstermek istedi. Bence şarkıya da çok yakıştı.

Yakında vizyona girecek “Aşk Çağırırsan Gelir” sinema filminde izleyiciyi neler bekliyor? 

Film Ordu’da çekildi. İnsanıyla, doğasıyla bir çok yönüyle müthiş bir şehir. Beni çok etkiledi, ilk gidişim oldu ama son gidişim olmayacak kesinlikle. Karadeniz de toprak adeta yeşil kusuyor.  Ordu, Türkiye’de denize en yakın kayak dağı olan şehir. Benim de ilk sinema filmi deneyimim, ilk gişe filmim olacak. İlklerin buluştuğu güzel, keyifli bir film oldu. 29 Mayıs’ta da vizyonda olacak. İnşallah bol gişeli olur, izleyici takdir eder.

Bugün ve geleceğe dair hayalleriniz arasında müzik mi yoksa oyunculuk mu daha ağır basıyor?

Bugün bu soruya cevap vermem çok zor gerçekten, ama bir o kadar da kolay. 3 yıl önce sorsaydınız çok zor diyebilirdim, 15 yıl önce sorsaydınız ne alakası var oyunculuğun diyebilirdim. Ama bu güne geldiğimde ikisini de yapmaktan çok keyif alıyorum. Çalışmalarım dinleyiciler ve izleyiciler tarafından takdir görüyor. Bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum. Şunu söyleyebilirim; hem müzik, hem oyunculuk daha yapacağım çok işler var. 

Oynadığınız karakterler arasında sizi en çok etkileyen hangisi oldu?

Canlandırdığınız her karakterle, hayata onun gözünden bakmayı öğreniyorsunuz. Bir projenin başlangıç aşaması, o karakterin yanındaki insanla, geçmişiyle, geleceğiyle, hayalleriyle bağ kurmaktır. En son canlandırdığınız karakter sizde en çok etki bırakan karakter oluyor. Çünkü en son onunla birlikteydiniz. O sebeple Kimse Bilmez dizisindeki Ali karakteriyle çok yakın bağ kurdum. Vicdanı, olaylara bakış tarzı, aşka bakış açısı, acısını yaşayış şekli, Ali çok yakın hissettiğim karakterlerdendi. İlk canlandırdığım ‘Aşk Oyunu’ndaki Sarp karakteri tabiki benim vazgeçilmez karakterimdir. İlk kameranın karşısına geçtiğim proje. Tövbeler Tövbesi’nde ise Oktay Mert.

AkustiKaravan nasıl doğdu, yolculuk nereye varacak? 

Farklı, hızlı ve daha doğal içerik nasıl paylaşabilirim diye düşündüğümde youtube’nin bunları içeren bir kanal olduğunu farkettim. Kimse Bilmez setinde karavandayken ismi ‘AkustiKaravan’ olsun dedik. Çokta güzel oldu, ekibimizde şarkı söyleyen insanlar, oyuncular, dışardan oyuncu arkadaşlarım, kendim solo şarkılar söyledim. Elime gitarı alıp, tekrar şarkılar yapmaya, eski şarkılarıma bakmaya fırsatım oldu. 

Demek ki böyle bir sürat benim hoşuma gidiyor. Bundan sonra şarkılarımı youtube kanalımdan çıkartacağım dedim ve ilk şarkım ‘Gitmişsin Çoktan’a klip çekip, sayfamdan yayınladım. Daha bir çok proje üreteceğiz, planlıyoruz şu anda. 

Yoğun çalışma temponuzda size iyi gelen neler var ya da Keremcem nereden besleniyor?

Gezmeyi, dolaşmayı seviyorum. Yalnızlıktan eskiden daha çok hoşlanıyordum, şimdi ise değer verdiğim, bana değer verdiğinden emin olduğum kişilerle sohbetler edip, birşeyler paylaşmak beni mutlu ediyor. Aileme vakit ayırmaya çalışıyorum. Üniversite arkadaşlarımla hala görüşüyoruz, kıymetlilerim onlar benim. Etrafımda insanların olmasını seviyorum. Tek başıma olduğum zamanlarda ise gitar çalmak, şarkı söylemek, şarkı yapmak hala benim için vazgeçilmez. 

Çocukluğunuzun geçtiği Milas’ı ve Muğla’yı sizin gözünüzden, sizin ruhunuzdan dinlemek isteriz desek bize neler anlatırdınız?

Milas doğduğum yer, Sakarya İlkokulu’nda okudum, evimiz hala Bağ Caddesi’nde. Ailem Bodrum’da yaşıyor. Gitara ilk başladığım lise yılları ve Gülllük’te deniz kenarında arkadaş ortamları… Sesimin beğenildiğini, şarkı söylemenin bana keyif verdiğini ilk anladığım yerler. Daha sonra ise Bodrum, orası çocukluğumun önemli yerlerindendir. İstanbul’a gelmeden önce Bodrum sokaklarında gitar çalıp, şarkı söylemişliğim vardır.