Sanat, tarih, doğa ve deniz tutkunları, Aspat sizi çağırıyor…

Burası da Aspat değil Halil'im aman Bitez Yalısı…

Çökertme türküsünde adı geçen Aspat, tarihi dokusu, doğal yapısı ve denizi ile Bodrum'un kendine has en özel koylarından biridir. Akyarlar'da Karaincir ile Bağla arasında kalan Aspat, konik bir tepenin yamacında eşsiz bir koya sahip.

Arazi bu sezon hizmete kapalı olsa da, ziyaretine gelen misafirleri için eşsiz güzelliğinin yanında ufak sürprizler vaad ediyor. Hemen söyleyelim heykel sergisi Aspat'ın klasiklerinden biridir. Gezi boyunca tarihi eserleri ve sergilenen heykelleri görmek mümkün. Her yıl önemli heykeltraşların çalışmalarına mekan olan Aspat, bağrında o eserleri korumaya devam ediyor.

Ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin “Menteşe hakimiyetinde, yalçın kayalık üzerinde hünerli üstat elinden çıkmış küçük bir kale” sözlerinden Aspat'ı ziyaret ettiği anlaşılmaktadır. Aspat'a ekime elverişsiz olduğu dönemlerde bu tanıma uygun olarak Aspartos adı verilmiştir. Topografik yapısı dolayısı ile bu alanı kapsayan bölgeye Yunanca kozalak ve koni anlamlarına gelen Strobilos denilmiştir. Strobilos adıyla tarihte Aspat'tan ilk söz eden Piri Reis olmuştur.

Bodrum'un en eski tarihi buluntularından biri olan Termera Antik Kenti de Aspat Kale'sinin ana şehri olarak biliniyor. Aspat (Çıfıt) Kalesi Aspat tepesinde bulunmaktadır. Ancak konik tepenin üstünde bulunan kalıntılara ulaşmak oldukça zor.

13. yüzyıla ait bulgularda Bizanslılar'ın sığındığı önemli bir kale ve liman görevi gören Aspat'ta bugün varlığını koruyan yapılar arasında Tarihi Bizans Hamamı bulunmaktadır. Hamam, 2005 yılında Bodrum Müzesi başkanlığında Muğla Üniversitesi Arkeoloji Bölümü işbirliğinde Aspat Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı sponsorluğunda, restore edilerek turizme kazandırılmıştır.

Pek kimsenin henüz keşfetmediği Aspat, kuzeybatı rüzgarlarına kapalı olduğundan tekneler için adeta bir liman gibidir. Bodrum'da görülecek yerler listenize Aspat'ı mutlaka eklemelisiniz.