Veteriner Hekimlere danışılan popüler konulardan biri de “hangi hayvan bana uygun?”dur. Biz veteriner hekimleri ise sorunuza karşılık sorularla sizi yönlendirmeye çalışırız. Örnek vermek gerekirse;

Daha önce hiç hayvan beslediniz mi? Evet ise hangi tür? Hayır ise evinizin ortamı hayvan beslemeye müsait mi? Onu anlamak için; Ev sizin mi kiralık mı? Kiralık ise ev sahibi evcil hayvan beslemeye müsaade ediyor mu? Sizin ise bahçeli mi yoksa apartman katında mı yaşıyorsunuz? Çalışan biri misiniz ona/onlara yeteri kadar zaman ayırabileceğinizi düşünüyor musunuz?

Zaman ayırmak derken yaşamınıza dahil olmalarından bahsediyoruz. Mama ve su ver, iki başını okşa değil tabi ki! Onların da tuvalet ihtiyaçlarını gidermeye, oyun oynamaya, enerjilerini harcamaya ihtiyaçları vardır. Boş zamanlarınızda veya hafta sonlarında onların da dahil olabileceği planlar yapabilir misiniz? Eğer dahil ederim diyorsanız “köpek” sizin için doğru bir seçim olacaktır.

Seçiminiz kedilerden yana ise, gezdirip dolaştırılmaya ihtiyaçları olmayacak ama titiz bir tür olduklarından dolayı kum kabını temizlemeniz gerekecektir. Daha özgür ruhlu bir tür olan kediler; güven ve huzur dolu bir ortam, istediklerinde sevdirecekleri bir çift el ve tırnaklarını bileyebilecekleri bir aparata ihtiyaç duyarlar.

Hangi tür olursa olsun kedi ya da köpek, tüylerinin taranması, tıraş gerektiren ırklarda düzenli tıraş ve paraziter uygulama ve yıllık check-up’ın yapılması şarttır. Bunlar da belirli bir bütçe gerektirir. Tüyleri ile uğraşamam, zamanım yok, bütçem kısıtlı ama yine de bir evcil hayvanım olsun diyorsanız seçimleriniz; muhabbet kuşu, balık, kaplumbağa ya da günümüzde evde beslenilmesi yaygınlaşan kobay “guine pig”den yana olabilir.

Hayvanınız ile ilgili her türlü bakım, hastalık ve rutin kontroller için veteriner hekimlerinize danışmaktan çekinmeyiniz.

Unutmayalım ki seçiminiz hangi hayvan türünden olursa olsun hepsinin ortak ve öncelikli ihtiyaçları sevgidir. Sevgi dolu, bol patili günler dilerim.